Azerbaycan Muhalefet Lideri Ali Kerimi: Rusya'nın İmparatorluk Hayalleri Hala Devam Ediyor!

Yekaterinburg, Rusya'da Azerbaycanlıların gözaltına alınmasıyla tırmanan gerilim sürüyor. Azerbaycan muhalefet lideri Ali Kerimi, karşılıklı gözaltılar ve açıklamaları değerlendirerek, Rusya'nın blöf yapıp imparatorluk hayalleri kurduğunu belirtti. Azerbaycan'ın geri adım atmaması gerektiğini vurguladı.

Azerbaycan Muhalefet Lideri Ali Kerimi: Rusya'nın İmparatorluk Hayalleri Hala Devam Ediyor!

ERCAN KÜÇÜK

Rusya ve Azerbaycan arasındaki gerginlik artmaya devam ediyor. Yekaterinburg'da, geçmişteki bazı cinayetler, bilhassa da seri cinayetler üzerine gerçekleştirilen operasyonda Azerbaycanlıların gözaltında yaşamını yitirmesiyle bu gerilim başladı. Bunun üzerine Azerbaycan’daki Sputnik ofisi basıldı ve çalışanlar 'FSB ajanı' olarak gözaltına alındı. Aynı zamanda 15 Rus vatandaşı, uyuşturucu kaçakçılığı ve siber suçlarla ilgili suçlamalarla tutuklandı. Moskova, buna cevap olarak Rusya’daki Azerbaycan topluluğunun liderlerinden Şahin Şikhlinski’yi gözaltına aldı. Rusya'nın Voronej kentinde de özel harekat timi, Azerbaycanlı iş insanı Yusif Halil’in evine baskın düzenledi. Ayrıca Yekaterinburg'da, güvenlik güçleri "Azerbaycan-Ural" adlı örgütün lideri Şahin Şikhlinski’yi gözaltına aldı.

RUSCA YASAKLANIYOR İDDİASI

Gerilim tırmanırken Azerbaycan’dan, okullarda Rusça’nın yasaklanması yönünde bir adım atıldığına dair iddialar gündeme geldi. Sosyal medya üzerinde paylaşılan bilgilere göre, Rusça eğitim veren okulların üç yıl içerisinde aşamalı olarak kapatılması hedefleniyor. Ayrıca, üniversitelerde 2025-2026 döneminden itibaren Rusça eğitimine son verilmesi planlanıyor.

Tırmanan gerginlikle ilgili bir değerlendirme yapan Azerbaycan muhalefet lideri ve Azerbaycan Halk Cephesi Partisi (AHCP) genel başkanı Ali Kerimi, iki ülke arasındaki sürtüşmenin, Aralık 2024’te Azerbaycan’a ait bir yolcu uçağının Çeçenistan'ın Grozni şehri çevresinde düşürülmesine dayandığını vurguladı. Azerbaycan-Türkiye stratejik ortaklığını da hatırlaten Kerimi, “Eğer Azerbaycan yönetimi bu yolda korkup geri adım atmazsa, Moscova başlattığı bu gerginliği kendisi sonlandırmak zorunda kalacaktır.” dedi. Kerimi, Rusya’nın terörist gibi davrandığını, Rus polis birimi OMON'un pek çok Azerbaycanlı iş insanını şiddet ve işkence ile gözaltına aldığını, masum Azerbaycanlılara esir muamelesi yapıldığını ifade etti.

Ukrayna savaşı ve Suriye'deki çatışmalar sonrası Rusya'nın zayıfladığına dikkat çeken Kerimi, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Rusya ile ilişkilerinde mesafe koymayı düşündüğünü belirtti. Aralık 2024’te bir Azerbaycan yolcu uçağının Çeçenistan'da düşürülmesinin Azerbaycan kamuoyunda büyük bir öfke yarattığını kaydetti. Uçağın gövdesinde füze izi olmasına rağmen Rusya, uçağı kendisinin vurduğunu kabul etmedi. Sorumluların yargılanması yönündeki çağrılara yanıt vermeyen Kerimi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Emperyal bir zihniyete sahip olan Rus yönetimi, Azerbaycan’a ne müttefik ne de eşit bir devlet gibi davranarak bu çağrılara kulak asmadı; dolayısıyla kimse cezalandırılmadı. İşte bu noktada Azerbaycan-Rusya ilişkilerinde bir kopma başladı. Rusya ile gerçek anlamda bir müttefiklik kurmak mümkün değil. Çünkü Moskova, gözünde müttefik olarak gördüğü ülkeleri aslında birer vasal olarak değerlendiriyor. Azerbaycan, haklı bir şekilde hakkını talep ettiğinde ise Rusya ona sırt çevirmiştir.” Kerimi, Rusya'nın Yekaterinburg'daki operasyonlarının Azerbaycan’a gözdağı vermek amacıyla gerçekleştirildiğini ve Azerbaycan diasporasının önde gelen temsilcilerine karşı kitlesel gözaltı uygulamalarının söz konusu olduğunu belirtti.

‘RUSYA AZERBAYCAN’I KAYBETMEYİ GÖZE ALAMAZ’

Kerimi, Aliyev’in Rusya ile ilişkilerini tamamen koparmak niyetinde olmadığını da ifade etti. Azerbaycan-Türkiye ilişkisinin önemini hatırlatan Kerimi şöyle konuştu: “Aliyev, Güney Kafkasya'da Batı’nın etkisinin ve demokratik süreçlerin yayılmasını engelleme konusunda Putin ile benzer bir görüşte duruyor ve bu konuda onu gerçek bir müttefik olarak görüyor. Bu nedenle Azerbaycan yönetimi, yaşanan gerilimin sona ermesinden ve eski dostluk ilişkilerinin yeniden kurulmasından yana. Ancak bunu yaparken halkın tepkisini çekmemeye ve prestijlerini korumaya özen gösteriyorlar. Çünkü Kremlin, Rusya’daki Azerbaycan vatandaşlarına karşı oldukça sert ve zorlayıcı bir tutum sergilediği bir dönemde sessiz kalmak, Azerbaycan hükümetinin kamuoyundaki meşruiyetini tamamen yok edebilir. Rusya, kendisini imparator, Azerbaycan'ı ise bir vasal olarak gördüğünden geri adım atmıyor. Moskova’nın, Azerbaycan halkını ve hükümetini korkutarak kendi şartlarını kabul ettirebileceğine dair bir yanılgı içinde olduğunu düşünmekteyiz. Artık Rusya eski gücünde değil. Zayıf bir pozisyonda ve güçlü rakipleriyle mücadele etmekte. Azerbaycan ile ilişkilerini tamamen koparmak, elindeki az sayıda müttefikten birini daha yitirmek anlamına gelir ki bu riski göze alamaz. Rusya, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki stratejik ilişkiyi de yok sayamaz. Bu nedenle, Türkiye ile olan ittifakını tehlikeye atacak adımlar atmaktan kaçınmalıdır. Rusya, Azerbaycan ile yaşanan gerginliği devam ettiriyormuş gibi görünerek sadece blöf yapıyor. Azerbaycan yönetimi bu yoldan geri adım atmazsa, Moskova başlattığı bu gerilimi kendi iradesiyle sonlandırmak durumunda kalacaktır.”


RUSYA’NIN ROLÜ SES KAYITLARINDA İDDİASI

Azerbaycan basınına yansıyan bir mektup ve ses kayıtları, yolcu uçağının düşürülmesinde Rusya'nın rolüne dair bazı bilgiler sundu. Minval adlı haber sitesi, içinde ifadeler, ses kayıtları ve teknik detayların yer aldığı isimsiz bir mektup aldığını belirtti. Mektupta, Rus hava savunma yetkilisi Paladichuk'un füze saldırısı yetkisini verdiğinde doğrudan Rusya Savunma Bakanlığı'nın emrinde hareket ettiğini ifade edildi. Minval, yayımladığı ses kaydında Rusça bir sesin füze ateşleme emrini verdiğini, ardından bir ateşleme sekansının duyulduğunu ve aynı sesin “Hedef kaçırıldı” diye bağırdıktan sonra, başka bir füze ateşleme emri verdiğini kaydetti.