Türk Gıda Markaları, ABD'de Şefler ve Youtuber'larla Büyüme Stratejisiyle Karşılıyor!
ABD, dünya genelinde kişi başına gıda tüketiminin en yüksek olduğu ülke olarak, Türk gıda sektörünün öncelikli hedefleri arasında yer alıyor.

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı, Miami'de gerçekleştirilecek bir fuarın ardından, şefler, YouTuber’lar ve yenilikçi pazarlama stratejileri aracılığıyla Türk gastronomisini bölgeye tanıtacaklarını duyurdu. Taycı, ABD pazarında büyük marketlere girmeye yönelik önemli çabalar içerisinde olduklarını da ifade etti. Türkiye'nin ABD'ye yönelik gıda ihracatının oldukça büyük fırsatlar sunduğunu belirten Taycı, "Sadece ABD'nin şekerleme ve çikolata ithalatı 40 milyar dolar. Bizim dünya genelinde gerçekleştirdiğimiz toplam ihracat 3 milyar dolar. İlk aşamada bu rakamı iki katına çıkararak, sonrasında ise 10 milyar dolara ulaştırmayı hedefliyoruz." şeklinde konuştu.
Taycı, Türkiye’nin ABD’nin önde gelen gıda fuarlarından biri olan ve bu yıl 29 Haziran-1 Temmuz tarihlerinde New York'ta düzenlenecek olan Summer’25 Fancy Food Show Gıda Fuarı'na, İstanbul İhracatçılar Birliği'nin Ur-Ge programı çerçevesinde 14 firma dahil olmak üzere toplamda yaklaşık 100 firma ile katılacaklarını belirtti. ABD'nin kişi başına düşen gıda tüketiminin dünya ortalamasının dört katını aştığına işaret eden Taycı, bunun sektörde büyük bir potansiyele işaret ettiğini vurguladı. Ayrıca, fuarların, bölgeye ihracat artırma çabası kapsamında önemli bir role sahip olduğunu dile getirdi. İHBİR Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Şemsettin Memiş ve Kürşad Gülbahar da stantları ziyaret etti.
ÜNLÜ ŞEFLER VE YOUTUBERLAR TÜRK MUTFAĞINI ABD’DE TANITACAK
İHBİR olarak ABD'de düzenleyecekleri iki farklı fuar olduğuna dikkat çeken Taycı, "Bu fuarların ilki Miami, diğeri ise Şikago'da gerçekleşecek. Eylül ayında yapılacak Miami Fuarı, Turquality kapsamında gerçekleştireceğimiz etkinliklerin başlangıcı olacak. Fuar süresince Miami’nin önemli uçuş noktalarından şehrin işlek caddelerine kadar pek çok alanı Turkish Delight ve Turkish Food temalı reklamlarla süsleyeceğiz. Aynı zamanda, Türkiye’den ve ABD’den seçkin şefler getirecek ve Türk mutfağının özel lezzetlerini fuar alanında canlı şovlar eşliğinde sergileyeceğiz. Bu etkinliklerin yankısını artırmak için, hem Latin Amerika hem de ABD pazarındaki gıda odaklı YouTuber’larla işbirliği yapmayı sürdürüyoruz. Helvamız, baklavamız, lokumumuz ve özgün bulgur ürünümüz için de kapsamlı tanıtım faaliyetleri gerçekleştireceğiz. Şikago fuarında da benzer aktiviteleri tekrarlayacağız." dedi.
Türk gıda şirketlerinin ABD'de Türk ve Ortadoğulu topluluğun yoğun olduğu yerlerde aktif olduğunu, ancak büyük Amerikan marketlerine girişte sıkıntılar yaşadıklarını belirten Taycı, şu ifadeleri kullandı:
"Bu konuda yetkin danışmanlardan destek almaya başladık. Firmalarımız, ABD'deki büyük marketlere girebilmek için ürünlerini Amerikan damak tadına uygun hale getirmelidir. Ürün içeriğinden ambalaj tasarımına kadar, birçok unsuru gözden geçirmeleri gerekiyor. Marketler, daha yoğun aromalı ürünleri tercih ediyor. Örneğin, biz genelde daha yağlı ve yumuşak tatları severken, onların tercihi daha yoğun ve belirgin tatlar. Birçok firmamız bu çabalara dahil oldu ve ilerleyen dönemde önemli bir başarı elde etmeyi umuyoruz."
‘İTALYANLARDAN PAZARLAMADA İLHAM ALMALIYIZ’
Taycı, Türk gıda sektörünün malzeme ve tat açısından büyük bir potansiyele sahip olduğunu, fakat pazarlama stratejileri bakımından geliştirilmeye ihtiyaç olduğunu kaydetti. New York’taki fuarda İtalyanların zeytinyağlarını lüks paketlemelerle sunduğuna dikkat çeken Taycı, "Bizim zeytinyağımız onlardan daha kaliteli olmasına rağmen, İtalyanlar güçlü bir imaj oluşturdular ve mükemmel bir pazarlama stratejisi uyguluyorlar. Şekerleme alanında da benzer bir yaklaşım benimsiyorlar.
Burada en büyük eksikliğimiz pazarlama becerimiz. İtalyanların pazarlama tekniklerinden yararlanmalıyız. Yine de Amerika'daki pazarlamayı yeniden keşfetmek zorunda değiliz. Kendimize özgü tasarımlar ve ürünler oluşturana kadar, tanıtım konusunda yetkin olan diğer ülkelerden ilham almayı sürdüreceğiz. Türkiye'nin sadece üretim anlayışından sıyrılıp, pazarlama, kalite ve satış Ar-Ge'sine ciddi şekilde yatırım yapması gerekiyor." ifadelerine yer verdi.
Mayıs ayında hububat ve bakliyat ihracatını yaklaşık yüzde 6 oranında artırdıklarını kaydeden Taycı, yıl sonunda bir önceki yıla göre yüzde 5’lik bir büyüme hedeflediklerini ve bunun sonucunda 12.6 milyar dolara ulaşacaklarını vurguladı. Ayrıca, İstanbul İhracatçılar Birliği olarak Amerika'yı birinci hedef pazar olarak belirlediklerini, hemen ardından Uzakdoğu pazarlarını sıraladıklarını ekledi ve "Üyelerimize, yerimizde oturarak ürün satma şansımızın olmadığını ifade ediyoruz. Daha fazla hareket etmeliyiz, sahada yer almalıyız ve yaşayan pazar dinamiklerine hızlı adapte olmalıyız." dedi.
BÜYÜK FIRSATLAR ABD PAZARINDA MEVCUT
Taycı, Türkiye'nin ABD'ye yönelik gıda ihracatındaki büyük fırsatlardan söz etti ve sözlerine şöyle devam etti:
"Dünya genelinde gıda gümrük verilerine baktığımızda, şekerleme ve çikolata pazarının toplam ihracatının 360 milyar dolara ulaştığını görüyoruz. Bunun yaklaşık 40 milyar dolarlık kısmı ABD pazarından kaynaklanıyor. Ancak biz, çikolata, şekerleme ve unlu mamullerimizin toplam ihracatında yalnızca 3 milyar dolara ulaşabiliyoruz. Doğru pazarları tespit ettikten sonra, ürünleri bu pazara uygun dizayn edip doğru adımlar atabilirsek, ilk 10 yılda bu rakamı 6 milyar dolara, sonrasında ise 10 milyar dolara çıkarma potansiyelimiz mevcut."
Türkiye'nin dünya pazarından aldığı payın yalnızca yüzde 1 olduğunu belirtilen Taycı, "Bu durum hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar grubunda da geçerli. Ancak, bu segment içerisinde şekerli, kakaolu ve unlu mamuller grubu her yıl düzenli olarak yüzde 4-6 oranında büyüme kaydediyor. Bu bakımdan yalnızca bu eğilime adapte olsak bile her yıl yüzde 4 ila 6 arasında büyümemiz mümkün. Bazı aktivitelerle bu büyümeyi artırabiliriz." dedi.
ORTADOĞU'DA IRAK EN ÖNEMLİ Pazar, SUUDİ ARABİSTAN’DAKİ KAYIPLAR KAPANDI
Taycı, Ortadoğu pazarındaki durumu değerlendirirken, şunları söyledi:
"Irak, gıda ürünleri konusunda en fazla satış gerçekleştirdiğimiz ülkeler arasında yer alıyor. Fakat zaman zaman sosyal ve siyasi sorunlar çıkabiliyor. Para akışındaki sorunlar veya gümrüklerdeki mevzuatla ilgili engeller olabiliyor, ama Irak halen en büyük pazarımız. Suriye'de özellikle temel gıda ürünlerinde başlıca tedarikçi konumundayız. Suudi Arabistan pazarı ise yaşadığımız problemler çözüldükten sonra yeniden kendine geldi. Orada toplamda 3 milyar dolarlık bir ticaret hacmine sahibiz ve bu yıl bu rakamı yakalayabileceğimizi düşünüyoruz. Gelecek yılda ise ticaretin artış göstermesini bekliyoruz."