Korkutucu Veriler Açıklandı! Türkiye Cumhuriyeti Tarihindeki En Düşük Rakamlar
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en zor dönemleri yaşanıyor! Korkutucu veriler bakanlık tarafından duyuruldu! İşte Türkiye'nin sıcaklık rekorları…

T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Haziran 2025’in iklim raporunu duyurdu ve sonuçlar endişe verici durumlar sergiliyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, 2025 yılı Haziran ayı, son 55 yıl içerisinde en sıcak dördüncü ay olarak kaydedildi. Ayrıca, ülke genelinde ölçülen yağış miktarı, normal seviyelerin %63 gerisinde kalarak kuraklık riskini arttırdı.
Bakanlığın sosyal medya hesapları üzerinden paylaştığı grafiksel veriler, Türkiye'nin geçmişteki ayı yalnızca rekor sıcaklıklar değil, aynı zamanda ciddi yağış eksikliğiyle geçirdiğini ortaya koyuyor. Bu da, iklim krizi etkilerinin ne denli ciddi ve tehdit edici bir seviyeye ulaştığını bir kez daha gözler önüne serdi.
SICAKLIK REKORU: CİZRE'DE 45.6 DERECE!
Haziran ayı boyunca sıcaklıklar mevsim normallerinin oldukça üzerinde seyretti. Ay boyunca en düşük sıcaklık Erzurum’da -0.2 °C, en yüksek sıcaklık ise Şırnak Cizre’de 45.6 °C olarak kaydedilerek rekor kırdı.
Ayrıca, birçok farklı ilde de Haziran ayı boyunca sıcaklık rekorları yenilendi:
- İzmir Merkez: 41,8 °C
- İzmir Dikili: 41,7 °C
- İstanbul Florya: 36,3 °C
- Sinop Merkez: 33,7 °C
Bütün bu veriler, Haziran 2025’in son 55 yılın en sıcak dördüncü Haziran’ı olarak kayıtlara geçtiğini göstermektedir.
KURAKLIK UYARISI: YAĞIŞ MİKTARI DÜŞÜŞ GÖSTERDİ
Sıcaklıklar tüm zamanların rekorlarını kırarken, yağış miktarları ise tarihi bir düşüş gösterdi. Türkiye’nin genelinde Haziran ayı yağış ortalaması yalnızca 12.5 mm olarak belirlendi. Bu rakam, 1991-2020 yılları arası ortalaması olan 33.6 mm'nin %63 altında kalarak ciddi bir kuraklığı işaret ediyor.
Bölgesel anlamda durum daha da iç açıcı değil:
- Marmara Bölgesi: Son 65 yılın en az yağış alan Haziran ayını yaşadı.
- İç Anadolu Bölgesi: Son 22 yılın en kurak Haziran ayı ile karşı karşıya kaldı.
Tüm bu bilgiler, gelecekteki su kaynakları, tarımsal üretim ve orman yangınları riskleri açısından dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.